GÖKDEMİR
Üye
- Mesajlar
- 227
- Tepkime puanı
- 31
Genelde bir çok genç insan saç tedavisine başladığında ilk kullanacağı losyon olan minoxidil oluyor. Minoxidil etkeni bildiğiniz üzere uzun yıllardır saç dökülmesi tedavisinde en çok kullanılan losyon. Erkek tipi saç dökülmesi tedavisi çok zor ve uzun süren bir hastalık. Minoxidil in dökülmedeki başarısı onun hormon mekanizmasındaki etkileri ile ilgisi olmadığından kaynaklanıyor. Bu etkisi ile büyütmek istediğiniz tüm kılla kaplı alanlarda rahatlıkla kullanılmasına sebep oluyor. Bu kullanım alanları saçtan sakala hatta kaş kıllarına kadar değişkenlik gösteriyor.
Minoxidil ilk üretimi regaine saç dökülmesi üzerine üretildi. Hem erkeklerde hemde kadınlarda bu etken madde kullanılmaktadır. Minoxidil uzun süre kullanımları 1 yıl gibi saç çıkarmada yüz güldüren sonuçları olsa bile olumsuz saçı dökem yan etkisinden dolayı özellikle erkekler oldukça şikayetçi. Genellikle şlk kullanımı müteakip ilk 6 aylık zaman zarfında var olan saçlarda genel bir seyrelme yapması söz konusu. Bu süreç kişiye göre değişmekle birlikte kiminde ilk 3 ay kiminde 6 ay sürebiliyor. Döngü olayı insanlarda ilk 6 aylık zaman zarfında dökülmenin arrtığını bırakmak zorunda kalındığını yada panikle ne yapacağını bilmemeye zorluyor. Bazen bu durumun saçlarda minoxil kullanılmadan önceki duruma kadar götürdüğünü iddia edenler bile var.
Peki bu döngü fenomeni nedir saçları daha çok kötü duruma götürebileceği mümkün mü? Bu durumu kısaca fazla teknik detaya girmeden anlatmaya çalışacağım. Bu fenomeni anlamak için biraz saç folükünün yaşamsal döngüsünü bilmek gerekiyor bu durumu biraz açıklamaya çalışacam.
Saçların kısaca 3 yaşam evresi bulunur. Bumyalam döngüleri 7 yıla kadar uzanabiliyor. Anagen faz saçların en uzun ve en sağlıklı kaldığı dönemdir bu dönemde saçlar 2-4 yıl sürekli uzarlar, büyür ve kalınlaşırlar. Bir kaç gün süren katajen ve bir kaç ay süren telojen dönemlerde saç kökü dejenere olarak dökülme ile sonlanan bir sürece girmeye başlar. Yani bir nevi yaşlanma yenilenme de diyebiliriz.
Saçlarımızın %10'u telojen ve katajen %90 ise anajen yani sağlıklı evrede bulunurlar. Telejom evresindeki %10 luk dinlenme döneminde saçlar birer birer çıkarken diğer %90 lık kısımdaki saçlarda birer birer bu evreye geçiş yapmaya başlar. Yani nöbet değişimi gibi diyebiliriz biri giderken birisi yerini alır.
Bu sayede saçlı deri hep kendi için kapalı kalır. Minoxidil ilaç olduğundan bu alışıla gelmiş durumu değiştirerek süreci yenilenmesine sebep olur. Minoxil pge2 analoğu olduğundan kılcar damarlarda genişletme yaparak saç kökünü uyarma etkisine neden oluyor. Aslında tüm bu yukarda anlatılan hayat evreleri tanımlamalarında saklı.
Bu durumu kısaca maddeler halinde özetleyelim şimdi;
- Minoxidil ile çıkan saçlar zayıftır her ne kadar kalınlaşabilmeyi başarsalar dahi yapay desteğe bağımlı olduklarından hassas ve nazlı olarak uzarlar. Zorla saçın büyümesini sağlamaya çalışmak gibi birşey ama saç kökü bazı durumlardan dolayı rahatsız olduğundan tekrar dökülmesi muhtemeldir.
- Minoxidil uygulanılan bölgede saç sayısı daha azdır ve yukarıda bahsi geçen nöbet değişimini devralıp her zaman saçlı deriyi kapalı gösterecek bir saç nüfusu yoktur.
- Aynı zamanda birlikte çıkan saçların ömrüde birbirine yakın seyreder ve dökülme zamanlarıda birbiri ile yakın olur. Bu durumda doğal olarak çakışan dökülmeler bize bir döngü olduğu yanılsamasını verir.
Bu durumun herkeste aynı şekilde olmadığını belirtelim. Bu döngü olayı sağlıklı saçlarda görülmeyebiliyor çünkü dht bunlara zarar verecek şekilde oluşamamış. Kendi düzenleri devam ediyor.
Aslında bu olaylar zinciri bir döngü olarak tanımlanabilir ancak saçları döngüye tam olarak mşiinoxil sokmuyor saç folikülünğn durumuda sebep olabiliyor.
Peki bu döngü olayını atlatarak saçları çıkarabiliriz mi? Bunu yapmak mümkün sadece dht ilaçları minoxidil kadar hızlı etki etmediği için ve saçı rahatsız eden dht oluşumunu engellediği için saçlar döngüsüz büyüyebilir. Proscar, dutasterid, estradiol losyonlar ile döngü süreci atlatılabilir diye düşünüyorum.